Tasalı Olmak Ne Demek? Bir Hikâye ile Anlatıyorum
Hayat bazen öyle bir noktaya gelir ki, bir şeylerin yanlış gittiğini hissedersiniz ama nasıl düzelteceğinizi bilemezsiniz. Ya da bir konuda, geçmişin anıları, geleceğin belirsizlikleri, başkalarının beklentileri arasında sıkışıp kalmış gibi hissedersiniz. Tam da bu noktada, tasalı olmak başlar. Tasalı olmak, sadece bir kelime değil, bir duygudur; bir ruh halidir. Hadi, size bu duyguyu anlatan bir hikâye paylaşayım.
Bir Yaz Akşamı: Mert ve Zeynep
Mert, sabah güne umutla başlamıştı. İşleri yoğun, ama her şey kontrol altındaydı. Birkaç hafta önce yeni bir proje teklifini kabul etmişti. Hem iş hayatındaki bu yeni başlangıç, hem de kişisel olarak kendisini daha güçlü hissetmesine neden oluyordu. Fakat o sabah, kahvesini içerken, bir gariplik hissetti. İçinde, tam olarak tarif edemediği bir huzursuzluk vardı. Tasalı bir ruh hali, tıpkı bir sis gibi her an biraz daha yoğunlaşıyordu.
Zeynep, Mert’in eşi, o sabah Mert’in gözlerindeki bu garipliği fark etti. Mert’i tanıyordu. Onun, sorunları çözmekte oldukça başarılı olduğunu, zor zamanlarda bile soğukkanlılığını kaybetmediğini çok iyi bilirdi. Ama bu sabah, Mert’in yüzünde bir belirsizlik vardı. Huzursuzdu. Zeynep, bu yüzden Mert’in son zamanlarda çok yoğun çalıştığını düşündü ve biraz da empati yaparak onu rahatlatmayı planladı.
“Biraz erken geldin, bir şey mi var?” diye sordu Zeynep, mutfakta çayını hazırlarken.
Mert, gözlerini ona doğru çevirdi ama içindeki huzursuzluğu bir türlü dışarıya vuramıyordu. Cevap vermedi. Zeynep biraz daha dikkatlice bakınca, o eski gücünden bir parça eksik olduğunu fark etti.
“Bugün başka bir şey mi var, Mert?” diye tekrar sordu.
Mert, başını sallayarak, “Hayır, sadece bazı şeyler… bilmiyorum, her şey karışmış gibi hissediyorum,” dedi.
Zeynep, Mert’in tasalı olduğunu fark etti. O an, Mert’in kaygısının çözüm arayışı değil, bir şeyleri sorgulama, anlamaya çalışma durumu olduğunu anladı. Kadınlar bazen böyle bir şey hissedebilir; duygularını çevresindeki insanlara yakınlaştırarak daha iyi anlamaya çalışırlar. Zeynep, sorunun çözümü için hemen stratejiler önermedi, çünkü Mert’in içindeki huzursuzluğu anlamak, ona empatik bir şekilde yaklaşmak daha önemliydi.
“Endişelenmen normal,” dedi Zeynep. “Ama unutma, bazen çözüm bulmak için önce durup bir bakmak gerekir.”
Zeynep, Mert’in tasalı ruh halini çözmek için çözüm önerileri sunmak yerine, ona bu duyguyu kabul etmesi için alan tanımayı tercih etti. İşte Zeynep’in yaklaşımı buydu: Tasalı olmak, bazen bir anlam bulma süreciydi, bir çözüm değil.
Mert’in Stratejik Bakışı
Mert, biraz daha düşündükten sonra bir adım geri çekildi. İçinde hissettiği huzursuzluk, aslında iş yerindeki belirsizlikler, yeni projelerin getirdiği sorumluluklar ve kişisel hayatındaki bazı dengesizliklerden kaynaklanıyordu. Ama tam olarak ne yapması gerektiğini bilmiyordu.
Hemen çözüm odaklı düşünmeye başladı. Hangi adımları atması gerektiğini not aldı. Her şeyin bir çözümü olduğuna inanıyordu. Her şeyin bir yolu vardı ve o yolu bulmak, tasalı ruh halinden çıkmanın en doğru yoluydu. Ancak bu çözüm odaklı yaklaşımı, duygularına yabancı kalmasına neden olmuştu.
O sırada Zeynep, Mert’in düşündüğünü fark etti. Mert her zaman çözüm üretme odaklıydı. Ama bu kez, belki de bir adım geri atıp, duygularını hissetmesi gerekiyordu. Zeynep, “Bazen çözüm aramak, daha fazla kaygıya yol açabilir,” diye düşündü.
Tasalı Olmak: Bir Deneyim, Bir Duygu
Tasalı olmak, Mert ve Zeynep’in hikâyesinde olduğu gibi, her birimizin farklı şekilde deneyimlediği bir duygudur. Erkekler genellikle çözüm arayarak, olayları mantıklı bir şekilde analiz etmeye çalışır. Erkeklerin tasalı olma biçimi çoğu zaman çözüm odaklıdır, mantıkla yönlendirilir. Bir sorunun üstesinden gelmek için strateji oluştururlar. Kadınlar ise empatik ve duygusal bir bakış açısıyla bu durumu ele alabilirler. Tasalı olmak, bazen yalnızca hissedilen bir durumdur, hemen bir çözüm bulunması gereken bir şey değil.
Mert ve Zeynep’in farklı yaklaşımları, aslında insan ruhunun ne kadar katmanlı ve çeşitli olduğunun bir yansımasıdır. Tasalı olmak, hepimizin deneyimlediği ama bazen doğru şekilde anlatamadığımız bir duygudur. Zeynep’in yaklaşımı, duyguları kabullenmek ve anlamaya çalışmak, Mert’in yaklaşımı ise strateji ve çözüm aramaktır. Her ikisi de geçerli, her ikisi de insani.
Sonuç
Tasalı olmak, kelimenin ötesinde bir duygudur. Hepimiz zaman zaman kaygı, belirsizlik ve huzursuzluk yaşarız. Peki ya siz? Tasalı olduğunuzda, ilk olarak ne yaparsınız? Çözüm arar mısınız yoksa duygularınıza mı odaklanırsınız? Yorumlarda bu konuda fikirlerinizi paylaşarak tartışmaya katılabilirsiniz. Hep birlikte, tasalı olmanın derinliklerine inelim.