Yabani Altın Çilek Yenir mi? Doğanın Hediyesine Felsefi Bir Bakış Bir filozof için bir meyveyi yemek, yalnızca biyolojik bir eylem değil, aynı zamanda varoluşsal bir sorgudur. Yabani altın çilek de bu sorgunun tam kalbinde yer alır. Görünüşüyle cazip, doğallığıyla büyüleyici, ama bir o kadar da bilinmez… “Yabani altın çilek yenir mi?” sorusu, aslında insanın doğayla, bilgiyle ve etikle kurduğu ilişkinin özünü yansıtır. Bu yazıda, bu küçük meyvenin ardında yatan büyük sorulara felsefi bir mercekten bakacağız: Ne bilmeliyiz? Ne yapmalıyız? Ve doğa karşısında kim olduğumuzu nasıl anlamalıyız? Epistemolojik Bir Başlangıç: Bilgiyle Tat Arasındaki İnce Çizgi Bir şeyi yemeden önce onu tanımamız…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Karluklar Hangi Din? Küresel ve Yerel Dinamiklerle İnançların İzinde Giriş: İnancın Yolculuğuna Hoş Geldiniz Tarih dediğimiz şey, yalnızca savaşların ve devletlerin kronolojisi değildir. Aynı zamanda insanların anlam arayışlarının, inanç sistemlerinin ve bu inançların toplumsal hayata yansımalarının hikâyesidir. Karluklar da bu hikâyenin önemli bir parçasıdır. Yüzyıllar boyunca Orta Asya’nın geniş bozkırlarında yaşamış, siyaset ve kültürde iz bırakmış bu Türk boyunun dini yolculuğu da hem yerel hem de küresel etkilerle şekillenmiştir. Bu yazıda Karlukların hangi dine inandığını sadece “tek bir doğru” üzerinden değil, farklı kültürlerin, toplumların ve dönemlerin bakış açılarıyla ele alacağız. Çünkü inanç, yalnızca “neye” inanıldığını değil, “nasıl” yaşandığını da anlatır.…
8 YorumPamuk Şekeri Nasıl Yazılır? Bir Tarihçinin Perspektifinden Geçmişi Anlamaya ve Günümüzle Bağ Kurmaya Çalışan Bir Tarihçinin Girişi Bir tarihçi olarak, çoğu zaman karşılaştığımız nesneler ve gelenekler, yalnızca geçmişin izlerini taşımakla kalmaz; aynı zamanda toplumsal dönüşümlerin, kültürel değişimlerin ve kırılma noktalarının da yansımasıdır. Bugün, pamuk şekerinin nasıl yazılacağı sorusu, yalnızca bir tatlıyı tanımlamakla ilgili değil, aynı zamanda bu tatlının tarihsel yolculuğunu, kültürel evrimini ve toplumsal yapıları nasıl dönüştürdüğünü anlamaya yönelik bir araştırma süreci olmalıdır. Pamuk şekeri, basit bir çocuk eğlencesi olarak görülse de, aslında modern toplumlardaki değişen değerlerin, tüketim kültürünün ve sosyal etkileşimlerin bir sembolüdür. Peki, pamuk şekeri nasıl yazılır? Gelin,…
6 YorumKarasakız Kırıklara İyi Gelir mi? Kemik Değil Belki Ama Kalp Kırıklarını Onarır 😄 Hayat bazen insanı hiç beklemediği yerden vurur. Kimi zaman merdivenden inerken ayağın kayar, kimi zaman da “Ben seni kardeşim gibi seviyorum.” cümlesiyle kalbin çat diye ikiye ayrılır. İster kemik, ister kalp olsun… kırık kırık sonuçta! Peki bu noktada halk arasında mucize gibi anlatılan karasakız gerçekten kırıklara iyi gelir mi? Yoksa sadece “çayla iç, geçer” kervanının bir parçası mı? Bugün gelin, bu soruya biraz mizah, biraz bilim, biraz da ilişki sosu katarak cevap arayalım. Çünkü karasakız meselesi yalnızca sağlıkla değil, insan davranışlarıyla da epey yakından ilgili… 😅 —…
Yorum BırakHükümdar ve Prens: Aynı Kitap mı? Eğitimsel Perspektiften Bir Değerlendirme Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü Eğitim, bireylerin hayata bakış açısını şekillendirir, düşünce yapısını geliştirir ve toplumsal değişimlerin önünü açar. Eğitim süreci, sadece bilgi aktarımı değil, aynı zamanda düşünsel bir dönüşüm sürecidir. Her birey, edindiği bilgiler ve kazandığı becerilerle, hem kendisini hem de çevresini dönüştürme potansiyeline sahiptir. Bu bağlamda, “Hükümdar ve Prens” gibi kültürel mirasın önemli eserleri, yalnızca tarihsel birikimleri değil, bireylerin günümüzde nasıl düşünmesi gerektiğini de sorgulatan eserlerdir. İtalya’nın ünlü devlet adamı Niccolò Machiavelli’nin kaleme aldığı Hükümdar ve Prens eserleri, bu dönüştürücü gücü açığa çıkarmak için ideal örneklerdir. Ancak, her iki kitap…
8 Yorum[](https://ekonomi.haber7.com/ekonomi/haber/3535691-2025-hububat-fiyatlari-belli-oldu-iste-guncel-fiyatlari?utm_source=chatgpt.com) Hububat Ürünleri: Ekonomi Perspektifinden Bir Değerlendirme Kaynakların sınırlılığı ve bu sınırlı kaynaklarla yapılacak seçimlerin sonuçları, ekonominin temel meselelerinden biridir. Tarım sektöründe bu mesele, hububat üretimiyle somutlaşır. Hububat, buğday, arpa, mısır, çavdar, yulaf ve pirinç gibi temel tahıl ürünlerini kapsar ve bu ürünlerin üretimi, işlenmesi ve ticareti, ekonominin temel taşlarını oluşturur. Bu yazıda, hububat ürünlerinin ekonomik boyutlarını, piyasa dinamiklerini, bireysel kararları ve toplumsal refahı nasıl etkilediğini inceleyeceğiz. Hububat Ürünleri Nelerdir? Türk Dil Kurumu’na (TDK) göre hububat, buğday, arpa, çavdar, mısır, pirinç ve yulaf gibi tahılların tümünü ifade eder. Bu ürünler,…
8 YorumHoroz Fasulyesinin Kilosu Ne Kadar? Felsefi Bir Yaklaşım Bir filozof bakışıyla dünyaya bakmak, çoğu zaman sıradan sorulara bile derin anlamlar yüklememizi gerektirir. Bugün basit bir soru sormak istiyorum: Horoz fasulyesinin kilosu ne kadar? Ancak, bu soruya yanıt ararken sadece bir pazarlık veya alışveriş meselesiyle sınırlı kalmamalıyız. Soruyu daha derinlemesine sorguladığımızda, aslında değer, bilgi, gerçeklik ve insanlık hakkında çok daha büyük soruları gündeme getirebiliriz. Bu yazıda, horoz fasulyesinin kilosunu felsefi bir mercekten inceleyeceğiz; etik, epistemoloji ve ontoloji perspektiflerinden tartışacağız. Değer ve Etik: Horoz Fasulyesinin Kilosu Ne Kadar Değeri Olur? Felsefi bir tartışmaya başladığımızda, ilk sorulardan biri genellikle “değer” üzerine olur. Horoz…
8 YorumEvde Karınca Olursa Ne Yapmak Lazım? Küresel ve Yerel Perspektiflerden Bir Bakış Evde karınca görmek, çoğumuzun hiç istemediği bir durumdur. Ne de olsa, karıncalar küçük, rahatsız edici ve birdenbire her köşeye sızabilen canlılardır. Ancak karıncalar, doğada önemli işlevlere sahip canlılar oldukları gibi, evimizdeki varlıkları da farklı bakış açılarına sahip olabilir. Peki, karıncalar evde görüldüğünde ne yapılmalı? Küresel ve yerel perspektiflerden bakıldığında, bu duruma karşı verilen tepki ve uygulanacak yöntemler oldukça farklı olabilir. Evde Karınca Görmek: Küresel Perspektif ve Çözüm Yolları Küresel ölçekte, karıncaların evlerde görülmesi, çoğu zaman doğanın bir parçası olarak kabul edilir. Karıncalar, doğanın temizlik işçileri olarak bilinirler ve…
Yorum BırakHizmet Sektörleri: Toplumsal Yapılar ve Cinsiyet Rolleri Üzerine Bir Sosyolojik İnceleme Toplumlar, geçmişten günümüze sürekli bir dönüşüm ve evrim süreci içerisinde olmuştur. Toplumsal yapılar, her dönemde, bu yapının içinde var olan bireylerin rollerine ve ilişkilerine şekil vermiştir. Bir araştırmacı olarak, bu yapıları anlamaya çalışırken, toplumsal normların, cinsiyet rollerinin ve kültürel pratiklerin günlük yaşantımıza nasıl yansıdığını gözlemlemek oldukça dikkat çekicidir. Özellikle hizmet sektörü, bu dinamiklerin önemli bir yansımasıdır. Hizmet sektörleri, bireylerin yalnızca ekonomik faaliyetlerde bulunmalarını sağlamaz, aynı zamanda toplumsal yapının birer parçası olarak ilişkisel ve kültürel bağlar kurmalarına da olanak tanır. Hizmet Sektörleri Nelerdir? Hizmet sektörü, geniş bir yelpazeye yayılan, maddi…
6 YorumEski dilde ana ne demek? Köklerden bugüne “ana”nın izinde sıcak bir yolculuk Sözcüklerin kalbi olduğuna inananlardanım. Bazı kelimeler var ki sadece anlam taşımaz, hayat taşır. “Ana” onlardan biri. “Eski dilde ana ne demek?” diye sorduğumuzda, aslında evin kokusunu, toprağın bereketini ve dilimizin kök sesini de çağırıyoruz. Gel, aynı masada oturmuş birkaç arkadaş gibi; hem etimolojiyi, hem kültürü, hem de bugünün dünyasında bu kelimenin nasıl nefes aldığını konuşalım. “Ana”, eski ve klasik Türkçede “anne, anav, valide; temel, baş, kök” anlamlarıyla kullanılır; hem biyolojik annelik hem de “asıl/temel olan”ı karşılayan bir çekirdek sözcüktür. “Ana”nın kökeni: Sadece bir hitap değil, bir çekirdek anlam…
Yorum Bırak